Ana içeriğe atla

Animasyondan Fırına; Ratatouille/Ratatuy





Daha önce animasyon film izlediniz mi bilmiyorum ama çok geç kalmış sayılmazsınız. 2007 çıkışlı ve Altın Küre ödüllü bu animasyon film adını bir Paris yemeğinden alıyor! 


Yemek Olan Ratatouille;

Yemek olan Ratatouille dilimize Ratatuy/sebze dizme olarak geçiyor. Yüksek bir ihtimalle yanlış anlaşılmış olsa gerek ki, animasyonda bahsedilen yemekle asıl Ratatuy arasında büyük farklar var. Yemeğin aslı haşlanmış bir tava sebzeden oluşsa da günümüze gelene kadar değişmiş, revize edilmiş.

Köylülerin yemeği sayılan Ratatuy, sebze ya da sebze artıklarının bir arada kaynatılması ile ortaya çıkmış.
 Ama aldanmayın; köylü milletin efendisidir!

Bu da benim yaptığım Ratatuy; 

Animasyon Olan Ratatouille;

Yönetmen;  Brad Bird
Yıl; 2007 

Animasyonumuzda geçen Ratatouille, ünlü şef Auguste Gusteau'nun spesiyallerinden.
Gusteau'nun restoranı yemek eleştirmeni  Anton Ego tarafından yapılan bir eleştriden sonra gözden düşer ve bunlara dayanamayan şefin kalbi dayanamaz. 
Ardından Gusteau'nun da vefatıyla restoran sıradan bir restoran olur.

Taa ki, Küçük Şef Remy ve ortağı Alfredo gelene kadar.
Alfredo ve Remy garip bir kontrol mekanizması ile yeniden Gusteau'nun restoranını yüceltir ve sonunda Anton Ego'nun ilgisini çekmeyi başarırlar.
Tekrar eleştiri yapmak üzere restorana gelen Anton Ego; şef Alfredo Linguini'nin Gusteau'nun yemeği Ratatouille'u yapması ile tüm fikrini değiştirir ve yeni eleştirisini yayınlar!

İyi ama Gusteau'nun yemeğini mükemmel derecede yapan ve Gusteau'nun düşmanı Anton Ego'yu yenen Alfredo Linguini kim ki?

İşte bunu öğrenmek de size düşüyor. 

Ortaokul yıllarımda izlediğim ve hiç aklımdan çıkmayan bu animasyon yıllardır aklımdan çıkmaz ve bugün kızımla yeniden izlemek şerefine nail oldum. 
Aklıma geldikçe de izlerim. 

Bir diğer animasyon ustası Hayao Miyazaki'yi tanıyanlar vardır elbet aramızda. Animasyon denildiğinde aklıma bu eser ve bu üstad gelir. Sizin enleriniz nelerdir? Animasyon izlemeyi sever misiniz? 


Unutmadan; Şef Gusteau der ki, herkes yemek yapabilir!

*Fotoğrafın kalitesizliği için üzgünüm, sevdiğim bir afiş olduğu için bunu seçtim. Teşekkür ederim.


Yorumlar

Comment

ARAMIZA KATILIN;

Bu blogdaki popüler yayınlar

Blogları Canlandırma Projesi; Mart Ayı Güncellemesi

  Merhaba sevgili saygıdeğer, blokurlarım. Size bundan sonra blokur diyeceğim. Blokur; blog okur kelimelerinin birleştirilmiş hali.  Biliyorsunuz ki Blogları Canlandırma Projesi kapsamında mart ayında okuyacağımız kitapların ya da izleyeceğimiz film- dizilerin teması "kadın". Bu kapsamda benim okuduğum  kitap da bu ay Bülent Gardiyanoğlu'nun "Kadın Olmayı Hatırlamak" kitabı.   Giriş kısmında yazar kadınların toplum tarafından kadınlara atfedilmiş sorumluluklarından bahsetmiş biraz.  Açıkçası yazarın kadınlara karşı tutumunu pek beğenmedim. Dönüp dolaşıp erkekleri savunmuş gibi geliyor ama hadi bakalım hayırlısı.  1) Yazar diyor ki, "kadınlar anne olurken kadın olduklarını unutuyor, eş oluyor ama sevgili olmayı unutuyor, kendini çocuklarına feda ediyor ama kendisi için yaşamayı unutuyor." Şimdi ben de diyorum ki kadınlar kadın olduklarını unutmuyor. Kimse eşi için sevgili gibi olmak zorunda değildir. Bu kadınların eşlerine sunduğu bir güzelliktir, neza

Dönüş

Uzun zaman oldu yazmayalı. Çıktığım kafa izninde yeni kararlar aldım blokurlarım.  Ben vakitsiz bir insanım. Ben geçmişin hatıralarına saplanmış, geleceğini kurtarmaya çalışan bir insanım. Bu yüzden zor geliyor yazmak. Bu yüzden vakitsizim uzun zamandır. Bu vakitsizlik bizi yok edecek aslında ama geçecek.

Sohbetimiz

uzun zamandır bloga yazmıyorum sevgili blokurlar. o kadar çok zaman geçti ki bir blogum olduğunu unutmuş bile olabilirim. bir şeyi düzenli olarak tekrarlamayınca huzursuz oluyorum. bir de mükemmel olmadıysa yaptığım içerik hiç yazamıyorum. kitap bile okuyamıyorum. ilaca başladım, psikiyatirye de gittim. depresyon hali görüyorum. açıkçası biraz buhranlıyım.  şu sıralar bir kedi sahiplendim.  bir iki iş buldum. sınava girsem de bilgi ve belge yönetimi okumak istiyorum.  yargı izliyorum.  facebook'ta bir grupta moderatörlük yapıyorum.  işler freelance bu arada evden çalışıyorum.  sahiplendiğim kedi ile uğraşıyorum. ağzında yaralar vardı, enfeksiyon vardı diş ve diş etlerinde. onları iyileştirdim. inanır mısınız o yaralar için aldığım synulox isimli bir antibiyotik 220 lira tuttu. sadece 10 tane var içinde bir de. neyse. tam ilaç bitti çocuğum iyileşti derken bu sefer de ayağındaki yara tekrarladı. ağız kokusu geri geldi yani antibiyotiği bitirdik ama demek ki sona ermemiş. diş etlerin

Translate