Aslında bu başlığı oluşturma sebebim blog açtığımdan beri yaşadıklarımı, yazarken nelerden ilham aldığımı, beceriksizliğimle imtihanımı, şaşkınlıklarını, blog hakkında öğrendiklerimi paylaşmak.
Yani elbette bunlarla sınırlı kalmaz.
Nasılsınız, napıyorsunuz?
Hayır, hayır. Gerçekten cevap verir misiniz?
NASILSINIZ, NAPIYORSUNUZ, RUHUNUZ NASIL?
Eğer üzgün, kırgın veya tamir edilemeyen bir robot gibi çaresizce duygularınızın içinde kaldıysanız bence biraz o duyguyu doya doya yaşayın. Ben hep öyle yaparım çünkü.
Gülmekse sonuna kadar, üzülmekse sonuna kadar. Suyunu çıkarırım hani işin.
Sonunda ya birinin gözü çıkar, ya da bana bişey olur.
Sadede gelirsek;
Biliyorsunuz blogumu yeni açtım taptazecik bir çiçek gibi geliyor gözüme. Çevremden ve etraftan olumlu yanıtlar almam sonucu da daha çok heyecanlanıyorum.
Gün içinde yazacak birden fazla konu buluyorum. Hangisini nasıl yetiştirsem şaşırıyorum. Cümlelerini kafamda belirliyor telefona not alıyorum. O kadar heyecanlıyım ki bir duvara toslarsam çok üzülürüm.
İlk yorum!
İlk yorumlarımı aldım, çok mutluyum ve sizlere çok teşekkür etmek istiyorum. Küçük ufak cahilliklerimi maruz görürseniz sofraya sıkışmaya çalışan küçük çocuk gibi aranıza gireceğim.
Bu arada yorum demişken başıma gelen komik bir olaydan bahsedeyim.
Blogumu açtığımdan beri paranoyak gibi istatistiklere bakıyorum. 0 yorum, 0 takipçi, 2 yayın.
Geçen bakarken 3 yorum gördüm. Ama ben eminim ki zaten 2 tane olan yayınımın altında hiç yorum yok. Gözlerim kurbağa gözü gibi inceliyor ama yok. Eminim!
Sonra ayarlarımı hatırladım. Yorum geldiğinde önce ben okuyacağım onayladıklarım yayınlanacaktı. Girdim baktım ki... O kıymetli yorumlar orada beni bekliyor. Hemen onayladım ve ağzım kulaklarımda cevap yazdım!
Çok fazla konuda bilgi sahibi değilim ama önüme gelen her konuya ilgi sahibiyim!
Yazacak çok fazla konum var. Genelde taslaklara kaydediyorum. Yazıyorum çiziyorum, taslağa atıyorum. Şimdiden hazır olan 2 tane yazım var. Biri tam olarak bitmedi mesela ama hâlâ ona bir şeyler ekleyebilirim.
Ne sıklıkta yazı yayınlamam gerektiğini bilmiyorum ama aralıkların düzenli olmasına dikkat ediyorum ki bu da genelde 3 günde 1 oluyor.
Mesela bugün bundan vazgeçerek daha sık yayın yapmaya karar verdim; Zira içimdeki şeyleri yazıya dökmeyi çok seviyorum.
Blog yazmak çok güzel bir duyguymuş. Önceden başaramamış olmama şaşırıyorum. Blog görüntülemelerine, yazılarıma gelen tıklamalara bakıyorum. Seviniyorum. Belki zamanla azalır ama umarım faydalı olur.
Çok teşekkür ediyorum sizlere. Beni de aranıza kabul ettiğiniz, bu keşmekeş bloga yer verdiğiniz için.
Hâlâ beceremediğim şeyler‽
Yazılarımın sonunu nasıl bitireceğimi bir türlü beceremiyorum. Bu kısım zor. Okurlarıma sevgiler mi dilemeliyim yoksa basit bir veda yeter mi? Emin olamıyorum.
Hâlâ öğreniyorum!
Okumaya ayırdığınız vakit için teşekkür ediyorum, büyüklerimin ellerinden küçüklerimin gözl..
Böyle olur mu kapanış? :)
Yazılarınız o kadar akıcı ki sonu nasıl bitiyor hiç anlamıyorum. 😊
YanıtlaSilSizi sıkmadan yazmak için o kadar çaba gösteriyorum ki. Demek ki doğru yoldaymışım. Çok teşekkür ediyorum. ♥️
Sil