Aslında bu başlığı oluşturma sebebim blog açtığımdan beri yaşadıklarımı, yazarken nelerden ilham aldığımı, beceriksizliğimle imtihanımı, şaşkınlıklarını, blog hakkında öğrendiklerimi paylaşmak. Yani elbette bunlarla sınırlı kalmaz. Nasılsınız, napıyorsunuz? Hayır, hayır. Gerçekten cevap verir misiniz? NASILSINIZ, NAPIYORSUNUZ, RUHUNUZ NASIL? Eğer üzgün, kırgın veya tamir edilemeyen bir robot gibi çaresizce duygularınızın içinde kaldıysanız bence biraz o duyguyu doya doya yaşayın. Ben hep öyle yaparım çünkü. Gülmekse sonuna kadar, üzülmekse sonuna kadar. Suyunu çıkarırım hani işin. Sonunda ya birinin gözü çıkar, ya da bana bişey olur. Sadede gelirsek; Biliyorsunuz blogumu yeni açtım taptazecik bir çiçek gibi geliyor gözüme. Çevremden ve etraftan olumlu yanıtlar almam sonucu da daha çok heyecanlanıyorum. Gün içinde yazacak birden fazla konu buluyorum. Hangisini nasıl yetiştirsem şaşırıyorum. Cümlelerini kafamda belirliyor telefona not alıyorum. O kadar heyecanlıyım ki bir
Olabildiğince samimi olup, bulabildiğimce çok şeyi paylaşmak istiyorum. Okunacak çok fazla kitap, gezilecek çok fazla yer, yaşanacak çok fazla tecrübe var; yetişemiyorum!