Ana içeriğe atla

Kargo Nasıl Teslim Alınmalı?

Türkiye kargo yoluyla teslimatla 1982 yılında Yurtiçi Kargo aracılığıyla tanıştı. 
Peki o zamandan bu zamana ne değişti de ürünler hasarlı, kargocular kaçacak gibi gelmeye başladı?


İnternetten sipariş verdiğinizde bir ürün ayağınıza kadar gelir. Ayağınıza kadar getiren sistem kargo taşıyıcı sistemidir. Yani sizin siteden sağlam aldığınız ürün (işinin ehli bir siteyse sağlam) kapınıza geldiğinde kırık, bozuk olabilir hatta kargo kolisinde ürün bile olmayabilir.

E ne yapmalı?

Kargo daha kapıda ve kargocu daha gitmemişken bekletilmeli; ürün kontrol edilmelidir. Hatta bu durum alışveriş yaptığınız sitelerde de uyarı olarak çıkar.

İyi de kargocular kaçacak gibi duruyor nasıl durduralım?

Haklısınız.

Size başıma gelen bir olaydan bahsetmek istiyorum.
Geçen sene kitapseç sitesinden kapıda ödeme ile 3 kitap sipariş verdim. Gelen kargonun inceliğinden bir eksiklik olduğunu anladım ve kontrol etmek istedim. 
Gelen kargocuya parasını vermeden önce kontrol etmek istediğimi, beklemesini söylediğimde de aniden stresli bir hale girdi. "Ne olur paramı verin ben gideyim, bir sorun çıkarsa paramı keserler." Diyerek hakkı olan parasını talep etti. 
Buraya kadar her şey normal.

Fakat ben kargo paketini açana kadar adamcağız ecel terleri döktü. Yahu kardeşim altı üstü bir kontrol edeceğiz boğazına bıçak dayayacak değiliz ya. Velhasıl kelam bir kitap eksikti de. Parayı verip iyi günler diledim. Zira paket sağlam ve emniyet bantları açılmamıştı. Demek ki kitabın başına yolda bir şey gelmemiş, hiç koyulmamış pakete. Firmayı arayıp sorduğumda yayınevinin basımı durdurduğu için kitabı koymadıklarını ücreti de almadıklarını belirttiler.

Ürünün başına personel tarafından bir şey getirilirse parası personelden kesiliyor. Buradaki personel de olası bir kazanın sorumluluğundan kaçamadığı için stres oluyor. 

Ezcümle konumuza dönecek olursak, sitelerde yazan kargocu kapıdayken kontrol isteminin sebebi kargoyu taşıyan personelin kargoya zarar verdiğinin anlaşılması üzerine hukuki süreç başlatmak içindir.

Açıklayıcı bir dille anlatmak gerekirse;
Diyelim ki kargonuz geldi. Fakat kutuda bir ezilme sonucu paketi kargocu gitmeden açmak ve hakkınız olan iade evrakını doldurmak istediniz. Bu durumda personel araştırılmaya gider. Ürüne, pakete hasar veren personel mi yoksa ürün zaten hasarlı mı? 
Eğer personel ürüne hasar verecek dikkatsiz davranışlarda veya kasıtlı umarsız davranışlarda bulunduysa firmalar bunu göz önünde bulundurarak işlem yapar. Bu da tüketicilerin haklarını korumak içindir.

Günümüzde kargocular çoğu zaman paketi kapının önüne atıyor, bırakıp gidiyor veya evde yoktunuz ibaresiyle getirmiyor bile.
Kapıda ödemeli ürün siparişi vererek bu tip durumların önüne geçebilirsiniz. Zira sizden para almadan kendi cebinden ödeme yapamayacakları için işinin peşine düşer. Kargo geldiğinde parayı vermeden kargoyu kontrol ederseniz de olası hayal kırıklıklarının önüne geçmiş olursunuz. 

Umarım bu tarz üzücü durumlarla karşılaşmazsınız. Zira sonrasında uğraştırıcı olaylar silsilesi geliyor.


Kendinize iyi bakın, kargolarınıza da! Hoşçakalın.


Yorumlar

Comment

ARAMIZA KATILIN;

Bu blogdaki popüler yayınlar

Yoran İnsanlar

Çevrenizde hiçbir şey yapmadan sizi sadece konuşarak yoran insanlar var mı blokurlarım? Bir insan bir deveyi hendekten atlatmak istese ancak bu kadar yorulur. Psikolojimizi harap eden, istediği şey uğruna karşısındakinı harcamaktan geri kalmayan, düşüncesiz, sinsi insanlar.. Yazık ki onlara asla büyüyemeyecekler.  Hep aynı kum kutusunda, hep aynı evin soğuk odalarında tutuklu kalacak çocuklukları.  Yahu insan gibi yaşasanıza? Ne bu gösteriş tutkusu, ne bu "en iyisi benim" rolü? Ne olursa olsun kendilerinden daha iyisinin olabileceğini kabul edemiyorlar asla. "Ama, ben" dillerinden düşmüyor.  "En zorunu ben yaşadım, en ağırı benim başıma geldi" demekten asla sakınmıyor dilleri. Kaçma isteği uyandırıyorlar mı sizde? Bir psikologdu galiba yanlış hatırlamıyorsam bu tarz enerji çeken insanları dinlerken elinizi göbek deliğinizin üzerine koymak lazımmış, öyle demişti. Enerjinizi sömürmemeleri için. Halil Ata Bıçakçı da der ki "yastık gibi yumuşa

Blogları Canlandırma Projesi; Mart Ayı Güncellemesi

  Merhaba sevgili saygıdeğer, blokurlarım. Size bundan sonra blokur diyeceğim. Blokur; blog okur kelimelerinin birleştirilmiş hali.  Biliyorsunuz ki Blogları Canlandırma Projesi kapsamında mart ayında okuyacağımız kitapların ya da izleyeceğimiz film- dizilerin teması "kadın". Bu kapsamda benim okuduğum  kitap da bu ay Bülent Gardiyanoğlu'nun "Kadın Olmayı Hatırlamak" kitabı.   Giriş kısmında yazar kadınların toplum tarafından kadınlara atfedilmiş sorumluluklarından bahsetmiş biraz.  Açıkçası yazarın kadınlara karşı tutumunu pek beğenmedim. Dönüp dolaşıp erkekleri savunmuş gibi geliyor ama hadi bakalım hayırlısı.  1) Yazar diyor ki, "kadınlar anne olurken kadın olduklarını unutuyor, eş oluyor ama sevgili olmayı unutuyor, kendini çocuklarına feda ediyor ama kendisi için yaşamayı unutuyor." Şimdi ben de diyorum ki kadınlar kadın olduklarını unutmuyor. Kimse eşi için sevgili gibi olmak zorunda değildir. Bu kadınların eşlerine sunduğu bir güzelliktir, neza

Ertelediklerimiz

Ne kadar çok şey yükleniyor üstümüze ve ne kadar şeyi erteliyoruz böyle üst üste? Kendimiz için yaptığımız ne var? Bunca şeyin arasında nasıl oluyor da vakit buluyor insanlar?  İki yakası bir araya gelmeyenler olarak bir dernek kursak kesinlikle eksiksiz olurdu. En son neyi ertelediniz? Aslında kendiniz için seçtiğiniz neyi arka plana attınız? Sevdikleriniz bunun farkında mı?  Sevdiğiniz biri için vazgeçtiğiniz o programdan vazgeçtiğinizde farketti mi?

Translate