Ana içeriğe atla

Sedef Hastalığı (Psöriasis)

Bu yazımda biraz Psöriasis halk arasında bilinen adıyla Sedef Hastalığı'ndan bahsedeceğim.



Üst üste yığılan ölü derilerin oluşturduğu görüntüden isim alan sedef hastalığı herhangi bir yaş diliminde ortaya çıkabiliyor. Saçlı deri sedefi, tırnak sedefi gibi farklı oranlarda ve farklı organlarda da görülebiliyor.


İnsan vücudu gün içinde sürekli bir değişim halindedir ve bu değişimlerden biri de derimizde gerçekleşen ölü derilerin dökülmesidir. Sedefli deride bu normal deriye oranla 2-3 kat daha hızlı gelişir. Fakat ölen deriler yere düşmek veya deriden kopmak yerine birleşip katman oluştururlar. Her hastalıkta olduğu gibi sedef hastalığında da kişisel veriler ve yine kişisel tedaviler uygulanır.


Yıllar önce stajdayken bir hastamız bacağındaki işlem esnasında görevli arkadaşıma "sen doktor olabilirsin, ama ben bu hastalığı aylardır çekiyorum, sen her hastalığı biliyor olabilirsin ben bu hastalığın uzmanıyım" demişti.

Nitekim öyle de. Sahip olduğumuz hastalıklar hakkında uzmanlaşırız. Çünkü bize ne iyi gelir, neden olur biliriz.
İşte sedef hastalığı da böyle.

Bende Nasıl Başladı? Belirtileri Neler?

 7 yaşlarındayken yaşadığım ağır bir travma sonrasında sol ayak bileğimde bir kaşıntı olarak çıktı karşıma. İlk kaşındığı günü hâlâ unutmuyorum. Okula giderken eğilip ayağımı kaşıyorum. Eve döndüğümde kırmızı küçük bir leke görüyorum. Çok kaşıdığım için oldu sanıyorum ve söylemiyorum. Bütün vücuduma yayılınca da askeri hastaneye doktora gidiyoruz. Doktor tükenmez kalemle kazıyıp bakıyor bu sedef diyor. İki merhem veriyor, hiç bir bilgisi olmayan ben babaannemden tost istiyorum.

Dilekolay tam 13 sene. 13 senedir acıyor, kaşınıyor, yanıyorlar. 


Sedef Nasıl Bir Hastalık?

Egzamadan pek bir farkı yok aslında. Sadece atakları oluyor. Egzamanın tüm özelliklerine sahip ve ek olarak atakları var. Atak esnasında vücudunuzdaki sedefler yanmaya başlıyor. Uygun nemlendirici, uygun bakımınız yoksa çok zor. 

Kuru havaları sevmeyen bir hastalık. Özellikle kuru ciltleri hiç sevmiyor.

Bulaşıcı değil, bende ilk çıktığında arkadaşlarım benden kaçıyordu. Bir süre bende sosyal fobi oluştursa da çocuk yaşlarda çıktığı için ve o yaşlarda birden fazla şeyle mücadele etmek zorunda kaldığım için arada kaynadı gitti. Sizde veya çocuklarınızda öyle olmayabilir. 

Ayrıca genetik de değil. En azından ben böyle biliyorum. Doktoruma sorduğumda çocuklarımda görülme ihtimalinin herhangi bir çocukta görülme ihtimaliyle aynı olduğunu söylemişti. Araştırmalarım da hep bu yönde yanıt veriyordu fakat son yıllarda farklı veriler öne sürüldü.
Sonuç olarak kızımda henüz sedef hastalığı yok. 
Ama bu başka cilt problemleri yaşamayacağı anlamına gelmiyor.

Hamilelik sürecinde ise sedeflerim yok denecek kadar azaldı. Hatta çoğu kayboldu. Bunun sebebi bebeğin anne karnındayken annenin bozuk hücrelerine kök hücre göndererek tedavi etmesi. Benim iki gözümün çiçeği beni tedavi ediyormuş yani. :) 

---kamu spotu---
Lütfen unutmayın ki herkes kendi gönlünün ekmeğini yer. Sizi dışlayanlar, saçma yerlerde laf soktuğunu sananlar olacaktır. Onlara cevap bile vermemenizi tavsiye ederim. 
---kamu spotu---

Ben Ne Yaptım?

7-8 yıl doktorun verdiği iki merhemi karıştırıp kullandım. Bir işe yaramadığı gibi kokusu bedenime sindi. Kullanmayı bıraktıktan 2 yıl sonra bile kokusunu alabiliyordum.

Tekrar bir doktor tarafından üre içerikli bir nemlendirici aldım fakat bu kremi sürdüğümde dayanılmaz bir acıyla karşılaştım. Yanma iki katına çıkmıştı.

Son olarak neutrogena'nın kuru ciltler için besleyici bakım kremi'ni aldım. Uzun zamandır kullanıyorum. Sadece atak esnasında kullanıyorum ben ama siz günlük kullanıma uygulayabilirsiniz. İlk aldığımda 15 liraydı 300 ml'si. Şimdi 32 lira civarında seyrediyor. 

NE YAPMALI? 

Öncelikle stres, sinir gibi durumlar en aza indirilmeli. Çünkü genelde stresli bir durum ardından yangı oluşmaya başlıyor.

Sık sık soğuğa yakın ılık suyla duş alınırsa vücut kurumayacağı için hastalığın vücudu kurutması zor gibi.

Bol su içilmeli.

Domates, baharatlı gıdalar, cips, abur cubur, ambalaj ürünleri içlerindeki bileşenlerden dolayı tetikleyebiliyor. 

Uygun nemlendiriciyi bulmak önemli.

Doktoru var mı?
Genelde cildiye doktorları bakıyor. Fakat İstanbul'da bir doktor (Mehmet İlteber) tedavi edilebilir olduğunu söylüyor.

Sedef hastalığı ile ilgili sorularınızı yorum olarak bırakabilirsiniz, bildiğim, tecrübe edindiğim konulara cevap verebilirim. Geçmiş olsun. :)


Yorumlar

Yorum Gönder

Comment

ARAMIZA KATILIN;

Bu blogdaki popüler yayınlar

Yoran İnsanlar

Çevrenizde hiçbir şey yapmadan sizi sadece konuşarak yoran insanlar var mı blokurlarım? Bir insan bir deveyi hendekten atlatmak istese ancak bu kadar yorulur. Psikolojimizi harap eden, istediği şey uğruna karşısındakinı harcamaktan geri kalmayan, düşüncesiz, sinsi insanlar.. Yazık ki onlara asla büyüyemeyecekler.  Hep aynı kum kutusunda, hep aynı evin soğuk odalarında tutuklu kalacak çocuklukları.  Yahu insan gibi yaşasanıza? Ne bu gösteriş tutkusu, ne bu "en iyisi benim" rolü? Ne olursa olsun kendilerinden daha iyisinin olabileceğini kabul edemiyorlar asla. "Ama, ben" dillerinden düşmüyor.  "En zorunu ben yaşadım, en ağırı benim başıma geldi" demekten asla sakınmıyor dilleri. Kaçma isteği uyandırıyorlar mı sizde? Bir psikologdu galiba yanlış hatırlamıyorsam bu tarz enerji çeken insanları dinlerken elinizi göbek deliğinizin üzerine koymak lazımmış, öyle demişti. Enerjinizi sömürmemeleri için. Halil Ata Bıçakçı da der ki "yastık gibi yumuşa...

Blogları Canlandırma Projesi; Mart Ayı Güncellemesi

  Merhaba sevgili saygıdeğer, blokurlarım. Size bundan sonra blokur diyeceğim. Blokur; blog okur kelimelerinin birleştirilmiş hali.  Biliyorsunuz ki Blogları Canlandırma Projesi kapsamında mart ayında okuyacağımız kitapların ya da izleyeceğimiz film- dizilerin teması "kadın". Bu kapsamda benim okuduğum  kitap da bu ay Bülent Gardiyanoğlu'nun "Kadın Olmayı Hatırlamak" kitabı.   Giriş kısmında yazar kadınların toplum tarafından kadınlara atfedilmiş sorumluluklarından bahsetmiş biraz.  Açıkçası yazarın kadınlara karşı tutumunu pek beğenmedim. Dönüp dolaşıp erkekleri savunmuş gibi geliyor ama hadi bakalım hayırlısı.  1) Yazar diyor ki, "kadınlar anne olurken kadın olduklarını unutuyor, eş oluyor ama sevgili olmayı unutuyor, kendini çocuklarına feda ediyor ama kendisi için yaşamayı unutuyor." Şimdi ben de diyorum ki kadınlar kadın olduklarını unutmuyor. Kimse eşi için sevgili gibi olmak zorunda değildir. Bu kadınların eşlerine sunduğu bir güzelliktir, neza...

Ertelediklerimiz

Ne kadar çok şey yükleniyor üstümüze ve ne kadar şeyi erteliyoruz böyle üst üste? Kendimiz için yaptığımız ne var? Bunca şeyin arasında nasıl oluyor da vakit buluyor insanlar?  İki yakası bir araya gelmeyenler olarak bir dernek kursak kesinlikle eksiksiz olurdu. En son neyi ertelediniz? Aslında kendiniz için seçtiğiniz neyi arka plana attınız? Sevdikleriniz bunun farkında mı?  Sevdiğiniz biri için vazgeçtiğiniz o programdan vazgeçtiğinizde farketti mi?

Translate