Ana içeriğe atla

Mimarlık ve Maketler

Bir süredir yazılıp çiziliyor, konuyla ilgili konuşuluyor. Bize de hergün soruyorlar "doğru mu değil mi?". 'Değil' desek de inanmıyorlar, 'yok öyle bir şey' desek de inanmıyorlar. Demek ki hissediyorlar. Belki de haklılar.
Hayır hayır haksızlar!

Uzun zamandır bloga yazı atmıyorum daha doğrusu atamıyorum. Çünkü daha önceleri de söylediğim gibi burası bir keşmekeş ve ben çok yoğunum.

Uzun zamandır yazamıyor olmamın tek sebebi eşimin projesi için maket yapıyor olmamdan kaynaklı. Günlerdir onun maketi için çabalıyoruz. 
Eşim Gebze Teknik Üniversitesi Mimarlık bölümünde okuyor ve bu dönem iki projesi var. Dersleri çok yoğun. Ayrıca evimizin 'muhteşahane' kalabalığı sayesinde de gündüzleri ders çalışamıyor. Geceleri de onun için sınırlı.

E biz de ne yapalım derken blokurlarım; makete el atmaya karar verdik!
Evet efendim gördüğünüz gibi. Koca bir pafta ve üzerine Filiz Makarna ile Demko salçanın kartonlarından yapılan küçük binalar..
Çok zormuş. Özellikle sıvı hızlı yapıştırıcı (mimarca pattex) ele fena yapışıyor. Çok dikkat etmek lazım. Bir kartonun üzerine yanlışlıkla dökülen pattex, parmağımı oraya bastırmam ve sonra derimin orda kaldığını düşünmem sonucu elimi aniden çekince elimde kalan karton parçasını alttaki fotoğrafta görebilirsiniz;

Bir de bu biraz soyulmuş hali. O gün sabahladık ve bir daha asla eskisi gibi olmadı düzenimiz.
Bir de evet, orda gördüğünüz şey haylayf. Keşke yanında elvan gazoz olsaydı ama yok işte. Bim bir kaç zamandır getirmiyor. 

Mimarlar ve Şehir bölge planlamacılar sizlere saygı duyuyoruz. 
Ayrıca tüm mesleklerin bir zorluğu var. Kendim de staj yıllarımda staj defteri doldururken sabahladığım geceleri hatırlıyorum.  

Pattex elden çıksa bile elde uzun süreli bir his kaybı oluşuyor. Kardeşim Hicran elindeki yapıştırıcı kalıntılarını dişiyle söktü sabah ama ben sökmedim kendi kendine çıkması için bekledim. Sonuç olarak yine his kaybı oluştu. 
Salı günü tekrar revize edilen bu maketi birazdan yine yapmaya gidiyorum..

Ayrıca eşime de mimarlık ile ilgili bir blog açmasını tavsiye ediyorum. Zira onun bu tecrübelerine ihtiyacı olan bir çok kimse olabilir. Kendisi çoğu zaman yeni program öğrendiğinde çok zorlandı. İlk AutoCAD (mimarlıkta kullanılan bir program) kullandığı zamanı hatırlıyorum "yapamıyorum işte olmuyor" diyordu. Şimdi Rhino diye bir program kullanıyor. Garip ama gerçek gün geçtikçe ilerliyor ve bunları paylaşması hoş olabilir. 

Tüm bunlar bir yana maket yapmak kafa dengi arkadaşlarla güzel. Tek başına hoş olmayabilir. Bir tavsiye uzun süreli aynı pozisyonda Oturup çalışıyorsanız kendinizi sık esnetmeyin. 

Sizler hangi bölümlerde okuyorsunuz blokurlarım. Sizi tanımayı o kadar çok istiyorum ki. Bilemiyorum belki de tanısam bu kadar sevinmezdim tıklamalarınıza. :) Okuyup zaman ayırdığınız için, ziyaret ettiğiniz için teşekkür ediyorum. Sevgilerimi sunuyorum sizlere ve sizi çok seviyorum. 


Hoşçakalın, ben gidip maket yapacağım blokurlarım! Varsa bir tavsiyeniz hemen yorumda buluşabiliriz!

Yorumlar

  1. mimarlık öğrencisi maketleri evet bundan bıkıp bölüm değiştirenler bile var yani :) kolaylıklar sana ve eşine. eşin o zaman hem okuyor hem çalışıyor demekki. sen de kızına bakıyon evde o zaman ev işi, maket bi de :) makarna apartmanı çorba iş hanı :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Şöyle bir düşündüm de evin içi de keşmekeş olmuş durumda. Biraz zor. Bakiyim hatta çok zor. Farklı sorumluluklar arıyorum ama çoğu zaman bazılarını ya yarım bırakıyorum ya da geride kalmak zorunda kalıyorlar. Blog da bunlardan bir tanesi. Biraz kalabalık bir evde yaşamanın getirisi bu olsa gerek. Dile kolay 8 kişi :) nadide yorum için çok teşekkür ederim çok çok mutlu oldum. ^^

      Sil
  2. aa maket demiştin yorumunda instagramda da görmüştüm ama tam olarak ne olduğunu anlamamıştım :) çok zor ve uğraştırıcı bir iş kolaylıklar dilerim :) eşinin mimarlık üzerine blog açması fikri güzel bence de vakti olursa deneyebilir bunu. autocad arkeolojide de kullanıyoruz hocalarımız öğrenmemizi söylemişti bize de ama derslerimizde yoktu öğreten kimseyi de bulamamıştık şimdi bilgisayarda kendi kendime deniyorum bir şeyler ama tam olarak öğrenemedim daha :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Efendim merhabalar hoşgeldiniz sefalar getirdiniz. Buyrun lokumlarınız ne iyi ettiniz de geldiniz. :d Sadede gelelim bu maketin benim yapabileceğim kısmı bitti. iyi hatırlattınız hatta son halini de atmıştım ama bloga da atayım :)
      eşim gerçekten çok meşgul. Şaka bir yana efendim o kadar bilgisayar başından kalkacak vakti yok ki rahatsızlandı. boynu ve sırtında hareket etmesine bile izin vermeyen onu uyutmayan ağrılar oluştu dolayısıyla bu rahatsızlığı bizi de etkiledi. blog yazmak için hiç vakti olmayacak galiba ama ben size söz veriyorum bir gün mimarlıktan onun kadar iyi anladığımda yazacağım :d
      isterseniz autocad konusunda size yardımcı olmasını isteyebilirim ya da sormamı istediğiniz sorular varsa hiç çekinmeden instagram üzerinden bana ulaşabilirsiniz :)

      Sil
    2. ilahi :D teşekkür ederim lokumlar için çok incesin :) ders çalışmaktan anca geri dönüş yapabildim afedersin :) geçmiş olsun çok çok sırt ağrıları fazla oturmaktan bende de oluyor tens cihazı aldım doktor tavsiyesiyle boyun fıtığına da iyi geliyor bende o kadar rahatlatıcı bir şey ki önerebilirim bu konuda yani nette kolaylıkla bulunabilir birçok fonksiyonu var pasif egzersiz için bile kullanıyorum :)
      autocad konusunda teşekkür ederim eğer takıldığım bir şey olursa sorarım şuan çok ilerlemiyorum sadece mantığını kavramaya çalışıyorum bir gün kullanmam gerekirse diye :)

      Sil

Yorum Gönder

Comment

ARAMIZA KATILIN;

Bu blogdaki popüler yayınlar

Yoran İnsanlar

Çevrenizde hiçbir şey yapmadan sizi sadece konuşarak yoran insanlar var mı blokurlarım? Bir insan bir deveyi hendekten atlatmak istese ancak bu kadar yorulur. Psikolojimizi harap eden, istediği şey uğruna karşısındakinı harcamaktan geri kalmayan, düşüncesiz, sinsi insanlar.. Yazık ki onlara asla büyüyemeyecekler.  Hep aynı kum kutusunda, hep aynı evin soğuk odalarında tutuklu kalacak çocuklukları.  Yahu insan gibi yaşasanıza? Ne bu gösteriş tutkusu, ne bu "en iyisi benim" rolü? Ne olursa olsun kendilerinden daha iyisinin olabileceğini kabul edemiyorlar asla. "Ama, ben" dillerinden düşmüyor.  "En zorunu ben yaşadım, en ağırı benim başıma geldi" demekten asla sakınmıyor dilleri. Kaçma isteği uyandırıyorlar mı sizde? Bir psikologdu galiba yanlış hatırlamıyorsam bu tarz enerji çeken insanları dinlerken elinizi göbek deliğinizin üzerine koymak lazımmış, öyle demişti. Enerjinizi sömürmemeleri için. Halil Ata Bıçakçı da der ki "yastık gibi yumuşa

Blogları Canlandırma Projesi; Mart Ayı Güncellemesi

  Merhaba sevgili saygıdeğer, blokurlarım. Size bundan sonra blokur diyeceğim. Blokur; blog okur kelimelerinin birleştirilmiş hali.  Biliyorsunuz ki Blogları Canlandırma Projesi kapsamında mart ayında okuyacağımız kitapların ya da izleyeceğimiz film- dizilerin teması "kadın". Bu kapsamda benim okuduğum  kitap da bu ay Bülent Gardiyanoğlu'nun "Kadın Olmayı Hatırlamak" kitabı.   Giriş kısmında yazar kadınların toplum tarafından kadınlara atfedilmiş sorumluluklarından bahsetmiş biraz.  Açıkçası yazarın kadınlara karşı tutumunu pek beğenmedim. Dönüp dolaşıp erkekleri savunmuş gibi geliyor ama hadi bakalım hayırlısı.  1) Yazar diyor ki, "kadınlar anne olurken kadın olduklarını unutuyor, eş oluyor ama sevgili olmayı unutuyor, kendini çocuklarına feda ediyor ama kendisi için yaşamayı unutuyor." Şimdi ben de diyorum ki kadınlar kadın olduklarını unutmuyor. Kimse eşi için sevgili gibi olmak zorunda değildir. Bu kadınların eşlerine sunduğu bir güzelliktir, neza

Ertelediklerimiz

Ne kadar çok şey yükleniyor üstümüze ve ne kadar şeyi erteliyoruz böyle üst üste? Kendimiz için yaptığımız ne var? Bunca şeyin arasında nasıl oluyor da vakit buluyor insanlar?  İki yakası bir araya gelmeyenler olarak bir dernek kursak kesinlikle eksiksiz olurdu. En son neyi ertelediniz? Aslında kendiniz için seçtiğiniz neyi arka plana attınız? Sevdikleriniz bunun farkında mı?  Sevdiğiniz biri için vazgeçtiğiniz o programdan vazgeçtiğinizde farketti mi?

Translate